Yaşasın Kentler 2 ‘kentsel akupunktur’
Tarihi yarımadada yaşam kalitesini arttırmak için, kentin kimliğini belirleyen minare elemanlarının sembolik anlamlarının dışına çıkılarak değerlendirilmesi sonucunda bir dizi öneri-fikir geliştirildi.İstanbul’un tarihi çekirdeğini oluşturan yarımada, dokusunda diğer bölgelere oranla çok daha sıklıkta cami (ve dolayısıyla minare) içermektedir. Bu planda ve siluette de açıkça seçilmektedir. Minarelerin eski işlevi, insan sesiyle okunan ezanın daha büyük kitle tarafından duyulabilmesini sağlamaktır. Günümüzde ise bu işlevine, gelişen teknoloji ile gerek kalmadığı dikkate alındı. Minarelerin yüksekliği ile kent kimliğinde sahip oldukları rol ve buna eklenen simgeledikleri güçlü dinsel etki minarelere ayrı bir önem katmaktadır. Bu potansiyelleri ile minarelerin kentsel dönüşümde nasıl etkili olabilecekleri düşünüldü.
Denemeler sonucunda mimari bir öğenin potansiyeli çeşitli uygulamalarla ortaya çıkarıldı ve kentsel düşünceyi ateşledi.
